Uygulamalarda Değişiklik Talepleri

İnanç, akıl, mantık, görüş ve anlayışımıza göre, ülkemizde düzeltilmesi gerektiğini düşündüğümüz konuların bir ksımını, meseleler sayfasından farklı ve ikinci derecede öneme sahip olarak, oylamaya sunmadan burada paylaşmak istiyoruz. Listeye ekleme yapılabilir ve güncellenebilir. Bu taleplerimizi yetki sahibi olanlara yöneltiyoruz. Bu taleplerin değerlendirilip uygulamaya alınmasını bekliyoruz. Eğer kabul edilmezse, bu yazıyı okuyan herkesi TBMM'ye milletvekili olarak en az bir temsilci göndermek için birlik olmaya ve birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Bu amaçla, herkesi, buluşup tanışmaya, oturup konuşmaya davet ediyoruz.

1- Bedelli askerliğin kaldırılması
Bedelli askerlik uygulamasını doğru bulmuyoruz. Çünkü bizim, zengin veya fakir, herkese karşı adil olmamız lazım. Oysa bedelli askerlikle, zengin olan kısa, fakir olan uzun askerlik yapmak durumunda. Bu sebeple, bedelli askerlik uygulamasının kaldırılmasını talep ediyoruz.
Bu konuya destek verenleri, bu uygulamayı değiştirmek için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

2- Parayla vatandaşlığın kaldırılması
Parayla vatandaşlık uygulamasını doğru bulmuyoruz. Çünkü bizim, zengin veya fakir, herkese karşı adil olmamız lazım. Hem vatandaşlık gibi önemli bir konuyu, paraya bağlı ve parayla satın alınabilir kılmamalıyız. Oysa parayla vatandaşlıkta, kişi kötü biri bile olsa, zengin olduğu için vatandaşlık hakkı kazanabilir. Bu sebeple, parayla vatandaşlık uygulamasının kaldırılmasını talep ediyoruz.
Bu konuya destek verenleri, bu uygulamayı değiştirmek için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

3- Anayasa'nın 90. Maddesi'nde değişiklik
'Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma' başlıklı Anayasa'nın 90. Madde'sinin değiştirilmesini ve TBMM'nin uygun bulma zorunluluğunun kaldırılmasını talep ediyoruz. Bize göre, Cumhurbaşkanlığı makamı, milletlerarası andlaşma yapma selahiyet ve yetkisine sahip olmalı. Devlet Başkanı'nın yapacağı andlaşmalar onaya tabi olmamalı. Milletimizin ve devletimizin menfaatine olacak adımlar hızlı bir şekilde atılıp uygulamaya konulmalı. Vakit kaybına mahal verilmemeli.
Örnek olay: 17 Mayıs 2018 tarihinde imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Arasındaki Ticaretin Geliştirilmesi Anlaşması"nın yürülüğe girme tarihi, iç onaylar sebebiyle 21 Ağustos 2020 olmuştur. Bu ticari kayıptan başka bir şey değildir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

4- Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklikler
2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nda bazı değişiklikler yapılmasını talep ediyoruz. Hazırlanacak bir yasa değişikliği teklifi ile konu gündeme alınabilir ve kabul edilirse özgürlükler önündeki engeller kaldırılabilir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

5- İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı ücretinin kaldırılması
Örnek olay: 2019 yılında İstanbul'un bir ilçesinde İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı başvurusunda bulunan bir girişimciden ilçe belediyesi 1.800 TL civarında para istemiştir.
Daha işe doğrudan bir katkı değer sağlanmamışken bu neyin ücretidir? Neyin karşılığında istenmektedir? Bu ücret makul değildir. Kabul edilebilir değildir. Girişimcileri ve ticareti desteklememiz gerekirken, bu yapılan engel olmaktır, zorluk çıkarmaktır, yük olmaktır. Bırakalım girişimciler kolaylıkla işyerlerini açsınlar, rızıklarını helal yoldan kazanmaya baksınlar. Fazla kazanırlarsa, devlet zaten vergisini alacaktır. Ama henüz başarılı olmamış bir girişimciye bu yükü yüklemek doğru değildir. Biz bunun karşısındayız. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı ücretinin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

6- Karara itiraz edilemez hükmünün kaldırılması
5326 Sayılı Kabahatler Kanunu'nun 28/10 Maddesi'nin, yani "Üçbin Türk Lirası dahil idarî para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir." maddesinin, kaldırılmasını talep ediyoruz.
Örnek olay: Usule aykırı bir şekilde kesilen trafik cezasına itiraz edilmiş, ancak hakim yasaya aykırı bir şekilde itirazı kabul etmemiş, yasada açık maddeler olmasına rağmen red kararı verebilmiştir. Ve yukarıdaki maddeden dolayı, yanlış karara itiraz edilememiştir. Böyle durumlarda itiraz yolunun kapatılmaması gerekir. Haksızlığa uğradığını düşünen her birey hakkını sonuna kadar arayabilmelidir. Bu sebeple, ilgili maddenin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

7- Hal rüsumunun kaldırılması
Türkiye'de toptan satılan meyve ve sebzeler, çıkış veya giriş yaptığı ilde hale girmek zorundadır. Hale giren meyve ve sebzelerden %1 oranında hal rüsumu alınır. Bu gelirin çoğu belediyelere aktarılır. Eğer daha ucuza meyve-sebze tüketmek istiyorsak, veya çiftçiye destek olmak istiyorsak bu kesintiyi kaldırmamız gerekir. Bu kesinti, öncelikle çiftçiye yansımaktadır. İkinci olarak da sektördeki tüccarlara yansımaktadır. Eğer çiftçilere teşvik veriyorsak, hem yük olup hem teşvik vermek abestir. Eğer çiftçileri desteklemek istiyorsak, hal rüsumunu kaldırabiliriz. Yükü kaldırmak, teşvik vermekten önce yapılması gereken bir uygulamadır. Aynı şekilde, sektörde varlığını sürdüremeyen tüccarlarımızın üzerinden de bu yükü kaldımamız gerekir. Bu sebeplerle, hal rüsumunun kaldırılmasını talep ediyoruz.
Bu düzenleme için gerekli değişiklik, 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesinin ilgasıdır. Yetki TBMM'dedir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

8- TOBB gelirlerinin Hazine'ye aktarılması
TOBB, Ticaret Odaları, vs. bağlı kuruluşlarının yıllık geliri çok fazladır. Belki yıllık milyarlarca TL'dir. TOBB'un hesaplarında para biriktirmenin bir anlamı yoktur. Bu paranın Hazine'ye aktarılması gerekir. Kamu hizmeti gören tekel kuruluşların, masraflarını karşıladıktan sonra karlarını 0'a yakınsamaları gerekir. Hem biriken para, bütçe açığının kapanmasına yarayabilir. Hem, Hazine'ye döneceği bilinirse, bu kuruluşlar firmalardan, girişimcilerden yüksek miktarda ücret toplamayı bırakabilirler. Hem, Türkiye'de üretimi, ticareti ve girişimciliği destekleyeceksek, firmaların önündeki gereksiz maliyet yüklerini ortadan kaldırmamız gerekir.
Talebimiz, TOBB ve bağlı kuruluşlarının kasalarında veya hesaplarında yıl sonunda biriken paraların Hazine'ye aktarılmasıdır. Ticaret Bakanlığı'nın yasa gereği müdahale yetkisi olduğu gibi, gerekiyorsa yasa değişikliğine de gidilebilir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

9- Ticaret Odaları'nın ücretlerinin düşürülmesi
1- İTO'nun 2020 yılı tarifesine göre, örneğin 25.000 TL'den az sermayeli bir şahıs firmasının ödeyeceği yıllık aidat 310 TL'dir. Firma zarar ediyor da olsa, bu ücret tahakkuk ettirilmektedir. Bunun karşısındayız. Talebimiz, Ticaret Odaları sabit aidat ücretlerine yıllık 100 TL tavan sınırı getirilmesidir.
2- İTO'da kayıtlı firmaya faaliyet alanı ekleme ücreti 2019 yılı için 253,40 TL'dir. Böyle basit bir işlemde bu kadar ücret alınması makul bir durum değildir. Bunun karşısındayız. Talebimiz, Ticaret Odaları faaliyet alanı ekleme gibi işlem ücretlerine 20 TL tavan sınırı getirilmesidir.
Türkiye'de üretimi, ticareti ve girişimciliği destekleyeceksek, firmaların önündeki gereksiz maliyet yüklerini ortadan kaldırmamız gerekir.
Ticaret Bakanlığı'nın yasa gereği müdahale yetkisi olduğu gibi, gerekiyorsa yasa değişikliğine de gidilebilir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

10- Ürün barkod ücretlerinin düşürülmesi
Türkiye'de ürün barkodu kullanmak isteyen firmalar yüksek ücretler ödemektedirler. Bunun sebebi, TOBB'dan ayrılıp ayrı bir tüzel kişilik özelliği kazanan GS1 Türkiye Vakfı İktisadi İşletmesi'nin firmaları düşünmeden kendi kendine yüksek fiyat belirlemesidir. Her yıl milyonlarca TL bu işletmenin kasasına girmektedir. Oysa kamu hizmeti gören tekel bir kuruluşun masraflarını karşıladıktan sonra karını 0'a yakınsaması gerekir.
Eğer Türkiye'de üretimi ve girişimciliği destekleyeceksek, firmaların önündeki gereksiz maliyet yükünü ortadan kaldırmamız gerekir. Varlığını zorlukla sürdüren firmalarımız, girişimcilerimiz, iş insanlarımızın üzerinden bu yükü kaldırmak için bu ücretlerde düzenleme talep ediyoruz.
Talebimiz, görece yüksek giriş ücretlerinin kaldırılarak, aidatların yıllık 100 TL civarına çekilmesidir. Ticaret Bakanlığı'nın yasa gereği müdahale yetkisi vardır. Bakanlık isterse, fahiş ücretler makul seviyeye çekilebilir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

11- Borçlunun sebep olduğu mağduriyetin giderilmesi
Türkiye'de başkasından borç alıp, üzerindeki gayrimenkulleri akrabalarına devredip, keyfi olarak borcunu ödemeyen, bundan faydalanıp borçlu olduğu kişiye sıkıntı veren kişiler mevcuttur. Ne yazık ki, mevcut yasalar bu kişilerin bu kötü amelleri karşısında aciz durumdadır. İcra ve dava yoluyla alcağını almak isteyen kişi, adamın üzerinde bir şey olmadığı için alamamaktadırlar. Bu durumun düzelmesi için gerekli yasal değişikliklerin yapılması gerekir. Ülkemizde mevcut olan bu sorunu çözmeye niyetindeyiz.
Bu konudaki çıkmazlardan bir tanesi, üzerinde paylaşılmamış miras payı bulunan kişinin payına icra yoluyla el koyulamıyor olmasıdır. Bununla ilgili yasal değişikliğe gidilmesini talep ediyoruz.
Yapılabilecek diğer bir şey, kişinin ikametinde bulunanların veya yakınlarının sorgulanarak mal kaçırıp kaçırmadığının tespiti ve gereği halinde o mallara el konulmasıdır.
Borcunu ödemeyene hapis cezasının önünün açılması gerekir.
Borçlu olan, mal kaçırmanın yanına kar kalmayacağını ve yakayı hiçbir şekilde kurtaramayacağını bilmelidir.
Ülkemizde adaleti sağlayıp ticaret ortamını sağlam zeminler üzerine oturtmak istiyorsak, bu sorunu çözmemiz gerekmektedir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

12- Kuvvetli şüphe üzerine hapiste tutma yetkisi
Üzerinde ciddi iddia, itham, şüphe, töhmet olan kişilerin suçu henüz sabit değilse bile, suçlu olduğu kanısı varsa, soruşturma tamamlanıncaya kadar hapiste kalması, hakimin takdirine bağlı olarak, mümkün olmalıdır. Bunun yasal imkanı sağlanmış olmalıdır.
Türkiye'de bu konuda bir eksiklik mevcuttur. Çok ciddi cinayet ithamları bulunan biri, suçu henüz sabit olmadığı için salınabilmektedir. Bu kişilerin tekrar suç işleme veya kaçma ihtimali vardır. Bu durumun engellenmesi için gerekli yasal değişikliğinin yapılması gerekir.
Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.


13- Araç çekme işlemlerindeki uygunsuzlukların giderilmesi
Araç çekme işlemlerindeki uygunsuzlukların giderilmesini talep ediyoruz. Uygun olmayan uygulamalarla vatandaşlar mağdur edilebilmektedir. Bunun karşısındayız. Taleplerimizi aşağıda sıralıyoruz.

1- Araç çekilecek yol kenarında, yolun başında da sonunda da tabela olması zorunluluğu
Tabelaların yolun hem başında hem sonunda olması gerekir. Tabela eksikliğinden dolayı yolun başındaki tabelayı görmeyip aracını parkeden kimsenin aracı çekilemez. Bunun yasaya veya yönetmeliğe girmesini talep ediyoruz.

Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.


14- Devlet kurumlarında bekleme sürelerinin azaltılması
Bazı devlet kurumlarında makul olmayan bekleme süreleri mevcuttur. Devlet kurumlarındaki makul olmayan sürelerin makul seviyeye çekilmesini talep ediyoruz. Örnekleri aşağıda paylaşıyoruz.

1- Türk Marka ve Patent Kurumu
Örnek olay: Marka tescil başvuru sürelerinin 7 aydan fazla sürmesi
Bağlı olduğu bakanlık: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Gerekli değişiklik: 2 aylık bülten yayın süresinin düşürülmesi için, 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu'nda değişiklik
Ek: Marka tescilinin 10 yıl başlangıç süresinin başvuru tarihi itibarıyla başlatılıp, 7 aydan fazla süreyi başvuran tarafa yansıtmak da düzeltilmesi gereken ikinci bir konu

Bu konuya destek verenleri, ne yapabilirizi konuşmak için, görüşmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.


Bu yazıyı okuyan herkesi; birlik olmaya, bize katılmaya, bizimle yol yürümeye, talepleri birlikte gerçekleştirmeye davet ediyoruz. İletişim sayfası yoluyla bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Vesselam.