Hakkımızda

Önce kurucu ekiple ilgili konuşacak olursak, bizler İslam dinini hakkıyla yaşamaya çalışan bireyleriz. Eksi ve artılarımızla bir şekilde bugüne kadar geldik. Geldiğimiz noktada, halimizi düzeltmek ve daha iyi bireyler olmak için gösterdiğimiz çabaların bir şekilde yetersiz kaldığını ve yapmamız gereken başka şeyler olduğunu hissettik. Allah'ın lütfuyla, okudukça ve bu konu üzerinde düşündükçe, İslam'ın dosdoğru yolunun bizlere namaz, oruç, zekat gibi bireysel de ifa edilebilen vecibelerin yanında, topluluk halinde yapılması gereken ve başkalarıyla münasebetlerimizi etkileyen bazı ameller de yüklediğini farkettik. Bunlara örnek olarak, İslam, tebliğde bulunmayı, iyiliği emredip kötülükten men etmeyi, birlik olmayı, kuvvet biriktirmeyi, yardımlaşıp hakkımızı almayı, hazırlık yapmamızı, gerektiğinde hicret etmeyi, cihad etmeyi, bizimle savaşanlara karşı ve bizi yurtlarımızdan çıkaranlara karşı savaşmamızı, onların bizimle topyekün savaştığı gibi bizim de topyekün savaşmamızı, Allah'ın ceza emirlerini tatbik etmeyi, vs. öğütler veya teşvik eder veya emreder. Bu konularda üzerimize düşeni yapmazsak, aslında yapmamız gerekenleri hakkıyla yapmamış ve hayatta eksiklerimizi tamamlamamış oluruz.

Daha açık bir ifadeyle, biz, Rab olarak tek ilah olan Allah'ı, rehber ve nebi olarak Muhammed'i (s.a.v.), din olarak Allah'ın bizim için seçip tamamladığı İslam'ı, kitap olarak Allah'ın indirdiği Kuran'ı kabul ettik ve bu durumdan razı olduk. Ve dahi, Allah'a ve ahiret gününe inananlar olarak, ömrümüzün sonuna kadar Allah'ın rızasına uygun bir hayat sürmeye niyet ettik. Ve dahi, her daim, ümmet-i Muhammed'in (s.a.v.) birlik ve beraberliğini gözetmeye ve bunun yollarını aramaya niyet ettik.

Bu bağlamda ve dini sorumluluk gereği, çevremizdeki kötülükleri, yanlışları, eksikleri düzeltme veya tamamlama gayreti içinde olmamız gerektiğinin farkındayız. Ve bu noktada biz aslında, yapılması gerekenleri yapmak için birlik arayışına girmiş bir topluluğuz.

Eskiden boylar, beylikler vardı. 1000 yıl önceki bu yapıları doğuran ihtiyaç bugün de geçerli, ancak günümüzde farklı ad ve şekillerde yapılar mevcut. Adına teşkilat, topluluk, dernek, sivil toplum kuruluşu, parti, vs. diyebilirsiniz.

Bu yapıların adları ve şekilleri değişse de, değişmeyen bir gerçek var. Kötülüğü bertaraf edip, iyiliği hakim kılmak için birlik olmak zorundayız. Hem öyle birlik ki, bütün bireylerin bir hiyerarşi içinde tek bir lidere bağlandığı birlik. Rabbimiz Al-i İmran suresi 103. ayette, bölünüp parçalanmamamızı emrediyor. Nisa suresi 59. ayette de, bizden olan emir sahiplerine itaat etmemizi emrediyor. Bu iki ayet ve İslam tarihindeki örneklere göre, ümmet-i Muhammed'in (s.a.v.) tamamının birlik olması ve tek bir lidere bağlanmaları gerekiyor. Müslümanların sayısının fazla oluşu, ara emir sahiplerinin olmasını gerekli kılar. Dolayısıyla yeryüzündeki bütün müslümanlar, hiyerarşik yapılarla farklı yollardan tek bir lidere bağlı, temas halinde, iletişim halinde olmalıdırlar.

Burada şu konuya açıklık getirmemiz lazım. Türkiye'de yaşıyoruz. Bu ülkenin anayasasına ve yasalarına uyarak yaşıyoruz. Dini görüşlerimizin ülkemizin yasalarıyla çatışma içinde olduğunu düşünmüyoruz. Biz ortada bir çelişki veya sorun görmüyoruz. Örtüşme ve uyuşma arıyoruz. Açık düşünce, açık söz, açık ifade ve diyalogdan yanayız. Eğer düşüncelerimizin herhangi bir yasaya aykırılık içerdiğini düşünüyorsanız, bunu bize iletebilirseniz, üzerinde düşünebilir ve tekrar değerlendirebiliriz.

Bir kısmımız büyükşehirlerde yaşayan bireyler olarak, bazen şartlarımızdan dolayı çevremizdeki bir yanlışı değiştirme imkanı bulamıyoruz. Biz de buna karşılık, doğal bir ihtiyaç olarak, birlik ve kuvvet arayışındayız. Tespit ettiğimiz sorunlardan birini, devlette sıralı başvuru yolu ile çözmeye kalkınca, sorumluluk sahiplerinin görevlerinin gereğini yerine getirmediklerini gördük. Ve Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı memurlar, randevu talebimizi sonuçsuz bıraktılar. Bu durumda biz de, önce kendi birliğimizi sağlamak istiyoruz. İlk hedefimiz 10 kişiye ulaşmaktır. Bu sayıya ulaşıp Cumhurbaşkanı'mızdan tekrar randevu talep edebiliriz.

Bu yazıyı okuyan herkesi; buluşup tanışmaya, oturup konuşmaya, bir olup kuvvetli olmaya, birlikte yol yürümeye, yoldaş olmaya, kardeş olmaya, birken iki olmaya, hayata aynı teşkilat içinde devam etmeye davet ediyoruz. İletişim sayfası yoluyla iletişime geçebilirsiniz. Vesselam.