Konunun detayı
Mesele: Kıdem tazminatının kaldırılmasını talep ediyoruz. Çalışmanın karşılığı olan maaşların haricinde yapılan bu ödemelerin kaldırılmasıyla, devlet bütçe açığının biraz olsun kapatılması, bekleyen iyileştirme önerilerine bütçe sağlanması, devletin ve işverenin üzerinden makul olmayan bir yükün kaldırılması sağlanabilir. Niyetimiz, ülkemizdeki makul olmayan her çarpıklığın düzeltilip olması gereken hale çevrilmesidir.
Yetkili mercii: TBMM
Gerekli değişiklik: Yasa değişikliği
1- 1475 Sayılı İş Kanunu 14. Madde'nin ilgası
2- 4857 Sayılı İş Kanunu 112. Madde'nin ilgası
3- 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu 89. Madde'nin ilgası
4- Bu kanunların ilgili maddelerine gerekli değişikliklerin yansıtılması
1- Devlet bütçesindeki açığın biraz olsun kapatılması
2- İşverenin üzerindeki bir yükün kaldırılması
3- İşverenin daha fazla istihdam etmesine olanak sağlamak
4- Emekliliği teşvik etmekten vazgeçip çalışmanın teşvik edilmesi
5- Çalışanın kıdem tazminatı beklentisiyle verimsiz bir şekilde aynı yerde kalmaya devam etmesinin önlenmesi
6- Gelir dağılımının adil kurallara tabi olması
Birçok kişinin menfaatine aykırı da olsa, hakkı, doğru ve güzel olanı söylemeye devam edeceğiz. Kıdem tazminatı ödenmesi mevcut şartlarda makul bir durum değil. İlgili kanunun kabul tarihine baktığımızda 1971 yılını görüyoruz. Makul olmayan bir durumu devam ettirmek mantıklı bir hareket olmaz.
Devlet bütçesi 2019 yılında yaklaşık 124 Milyar TL açık vermiştir. Bu miktarın bütçe gelirine oranı %14,1'dir. Kamudan emekli olanlara ödenen emeklilik ikramiyelerinin, yani kamu personeli kıdem tazminatlarının, yıllık miktarı 2019 yılı baz alındığında yaklaşık 30 Milyar TL'dir. Bu miktar, bütçenin yaklaşık %3,4'üne denk gelmektedir. Dolayısıyla, bütçe açığının verildiği bir durumda kıdem tazminatı talep etmek makul bir durum değildir. Kıdem tazminatının kaldırılmasıyla bütçe açığı %3,4 oranında kapatılabilir.
Esnafın, girişimcinin, her türlü işverenin mali yükü ağırdır. İşi zordur. İşveren için, mevcut yükünün üzerine kıdem tazminatı ödemek makul bir durum değildir. Bu gerçeğin görülmesi gerekir. İşvereni yaşat ki, ekonomi yaşasın. İşveren ölürse, ekonomi çöker. İşçi işsiz kalır. Bu durumun kimseye faydası olmaz. İşverenin zorlukla ayakta duruduğu bir iş ortamında, kıdem tazminatı talep etmek makul bir durum değildir.
Kıdem tazminatı olmasa, işverenin yükü biraz daha azalırsa, Türkiye'deki istihdam oranı artar. İşsizlik azalır.
Kıdem tazminatının varlığı, emekliliği teşvik eder. Oysa bizim, emekliliği ve çalışmamayı değil, çalışmayı ve dünyada olduğumuz sürece iyi şeyler yapmayı teşvik etmemiz lazım.
Kıdem tazminatının varlığı, çalışana emeklilik düşüncesiyle hareket etme zemini verir. Çalışan, kıdem tazminatının birikmesi için, verimli olmadığı bir yerde kalmaya devam eder, çıkmayı istemez. Oysa bizim, verimli çalışmayı teşvik etmemiz lazım. Kıdem tazminatı olmasa, çalışanlar daha serbest olur. Herkes, kalmaya değil, verimli olmaya, verimli olacağı yere gitmeye çalışır. Böylece, iş gücü dağılımı doğal bir şekilde dengesini bulur. İnsanımız kazanır, Türkiye kazanır. Sabitlenmiş çalışanlar değil, olması gerektiği yerde olan çalışanlar istiyoruz. Bunu başarmamız elzemdir, önemlidir.
Maaş çalışmanın karşılığıdır. Kıdem tazminatı ne içindir? Makul olmayan diğer ödemeleri kaldırıp, maaşları kendi dengesini bulmaya bırakalım.
Bu çarpıklığın düzeltilmesi için gerekli düzenleme; 1475 Sayılı İş Kanunu 14. Madde'nin, 4857 Sayılı İş Kanunu 112. Madde'nin ve 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu 89. Madde'nin ilgası, kaldırılmasıdır. Yetki TBMM'dedir.
Mesele kapsam itibarıyla ülkemizdeki büyük bir kesime dokunsa da, gelir konularında atılması gereken adımları atmak, sonuçta yine insanımıza ve ülkemize olumlu olarak yansıyacaktır.
Ülkemizdeki sorunların tümü çözülebilir. Biz tüm sorunları tek tek çözmeye talibiz. Ancak, bu sonuca ulaşmak için, bazen milletimizin bireylerinin biraz fedakarlık etmesi gerekebilir. İyi ve güzel olana ulaşmak için, şahsi çıkar ve menfaatlerimizden fedakarlık etmemiz gerekmektedir.
TBMM nezdinde konuyla ilgili girişimlerde bulunmadan önce yeterli imza sayısına ulaşmak istiyoruz. İmzanız ile bize bu konuda destek olabilirsiniz.
Son açıklama:
Niyetimiz, ülkemizde büyük veya küçük ölçekte her bir topluluğun sırtından gereksiz yükleri tek tek kaldırmak, her şeyi yerli yerine koymaktır. Sorunların hepsini, tek tek düzeltip ilerlemek gerekir. Ancak bu şekilde, genel bir başarıya ulaşabiliriz.
Bu yazıyı okuyup da, konunun çözümü için herhangi bir desteği olabilecek biri varsa, sitenin iletişim sayfası yoluyla bizimle iletişime geçmesini rica ediyoruz.
Konuyla yakından ilgilenmek için oluşturulacak olan çalışma takımında gönüllü olarak yer almak isteyenlerin iletişime geçmesini rica ediyoruz. Asgari haftada bir gün toplantıya katılım sağlanmasını gerektirir.
Bunun haricinde, bu yazıyı okuyan herkesi, bu ve bunun gibi meselelerin hepsini sırasıyla çözmek için; birlik olmaya, tek ses olmaya, yardımlaşıp hakkımızı almaya, bize katılmaya, birlikte kuvvetli olmaya, bizimle yol yürümeye davet ediyoruz. Eğer iletişim sayfası yoluyla bizimle iletişime geçerseniz, tanışıp buluşarak, oturup konuşarak çözüm için birlikte yol haritası belirleyebiliriz. Karşılıklı anlaşma ve uygun olması durumunda diğer konularda da kuvvet birliği ile yola birlikte devam edebiliriz. İletişim kurmanızı bekliyoruz.
Gayret bizden, tevfik Allah'tandır. Vesselam.